bazenöyleolur

Kendimi bile çizmiştim kahraman olurum umuduyla.

janvier 2013 Arşiv

Fringe ve Final

fringeBitti. Fringe bitti. 5 yıldır izlediğim Fringe yaklaşık 2 hafta önce finalini verdi. Sonrasında da adam gibi bir dizi izleyemez oldum. Bitmeseydi de uzatsaydınız ne olurdu sevgili senaristler?

Böylece bir devrin daha sonuna geldik biz izleyenleri olarak. Aklımızda cevaplanmayan sorularla ve tatmin eden keyifli bir final ile ekrana bakıp durdum. Öncelikle biraz Fringe’den bahsetmek istiyorum. Bilim kurgu alanında en iyi dizilerden biriydi. Hatta bana bilim kurgu sevgisini de aşılan yapımdır. İlk çıktığı dönemlerde insanlarda Lost’tan kaynaklı beklentiler vardı. İster istemez beklenti oluşuyor. “Lost abi ya, daha ne” diyorsun.

Benim izlemeye başladığımda 3. bölümündeydi sanırım ya da 2 emin değilim. Her hafta yeni bölümünü beklemek çok yorucuydu. Chuck ve House ile de günleri çabuk atlatıyordum. Sezonunu ya da bölümünü hatırlamadığım bir bölümde elimde hamburgerim tam diziye odaklanmışım aman Allah’ım o da ne? İğrenç görüntüler, oradan buradan kopan vücutlar, değişimler derken ağzımdakini çıkartmak zorunda kalmıştım. Bu gibi olaylar birçok Fringe izleyicisinin de başına gelmiştir. Sağda solda aman Fringe izlerken bir şey yemeyin başlıkları atıldı.

Bu kadar yoğun ve aktif bir izleyici kitlesi varken her sezon için bu sezon son başka sezon çekilmeyecek denilerek hayal kırıklığı oluşturdular. fringe-cast-570x398Acaba bu sezon çekilecek mi diye araştırmalar yapıldı. Röportajlar çevrildi, yeni sezonun garanti kelimeleri yakalandı. Çünkü en büyük hayal kırıklığı kafandaki soruları cevaplayamadan ve daha ne olacağınjı bilmeden pat diye sezon finalinin final olarak kalıp final bölümünün çekilmemesi olacaktı. Ayrıca az önce öyle bir uzun cümle kurdum ki neresinden baksan anlatım bozukluğu vardır. Bu parantezi kapatalım da Fringe’nin finaline geçelim.

Sonunda bu sezonun final olacağı söylendi. Öyle bir sezon tasarlamışlardı ki ilk 4 sezondaki sınır bilim bölümündeki olayların hepsi kullanıldı. Zamanın sıfırlanmasına doğru giderken acaba ne olacak neler cevaplanacak diye izleyenler arasında tartışmalar devam etti. Final bölümünde ise Eylül’ün bu kadar basit öldürülmesi büyük bir hayal kırıklığıydı benim için. Yani orada onca ajan var, onca insan var Eylül’ün tam geçecekken bu kadar basit bir şekilde kurşunun önüne atılması pek hoş olmadı. Olivia’nın ise tekrar güçlerini kullanması müthiş bir şeydi. Şehrin tüm elektriğini vakumladı resmen. Son sezondaki pasif Oliva’dan yine güçlü bir anne yarattılar.

Olivia’nın paralel evrene geçip yaşlanmış halini görmek ve paralel evrendeki Olivia’nın desteğini görmek çok güzeldi. En büyük merak konularından biri de zaman çizgisi sıfırlanınca Peter’ın yaşayıp yaşamayacağıydı. Sonuçta Walter silindiği için Peter kurtulamamış olarak düşünüldü. Ancak zaten Peter makineyi çalıştırırken zamandan silinmişti. O yüzden ölmeyeceğini o şekilde tahmin etmiştim.

Hoşuma giden bir nokta da finali izlerken aptal bir gülümsemeyle Walter’ın Astrid’in adını ilk defa doğru söyleyip gülerek isminin çok güzel olduğunu söylemesi olmuştu. 5 sezondur çok nadir hatta hiç doğru söylemediği adı finalde çok güzel söyledi. Yerinde tatlı bir espriydi. Zaten 5 sezon boyunca Astrid’e taktığı isimler gülme konusu olmuştu.

Peter’ın Walter’a “Seni seviyorum baba” demesi ağır damgasını vurdu. Zaten son sezonunda daha çok baba-oğul ve aile ilişkilerine yönelik olması da farklı bakış açıları getirdi. Olivia’nın ise tek istediği gözcüleri zamandan silip istiladan önceki zamana dönüp Etta’sına kavuşmaktı. Walter’ın Michael’in elinden tutup geleceğe gitmesiyle tam da o piknik anına dönüldü. Yavaş çekimlerle kavuştu kavuşacak derken heyecan yaptım, yapmadım değil.

Etta Peter’a koşarken Olivia onlara bakıp gülümserken istila gerçekleşmiş ve Etta Peter’a sarılamamıştı. Etta’nın Peter’a sarılmasıyla final gerçekleşti. İsterdim ki piknik alanında Walter ve Astrid’de olup gülümsesinler. Walter silinip gitmişti ya Astrid ne oldu? En azından hızlı bir şekilde birkaç dakika da değişen durumları gösterebilirlerdi. Yine de benim için güzel bir finaldi. Keyifle izledim.

Fringe gibi nice güzel dizilere diyelim.

Mavili Düş

315839_262408850458692_1144005409_n Önemi yok hiçbir şeyin.

Hatta hiçbirinizin.

Kendisi var insanın.

İnsan en çok kendisini özgür bırakmalı düşlerine.

Sonra biraz durup nefes almalı.

Boğuluyoruz bu hengamede. Kimseye sesimizi duyamıyoruz uğultudan.

En çok kendisi veriyor kendisine zararı. 

Sonrası alabildiğine koyu bir dip.

Ağlama k ü ç ü ğ ü m .

Kırmızı Pabuçlu Boşluk

74299_164936770205901_686158_n

Hayatlarımızın ücra köşelerine sakladığımız yalnızlıklarımız hiç beklenmedik anlarda kırılma noktalarında karşımıza dikilirler ve hiç ummadığımız şekilde hesap sorarlar. Ne soğuk yataklarda ne de sıcak kucaklarda varlığını unutturmuşlardır.

Orada hep bir adım ötende seni bekliyor gibidir. Bilirsin, kokusunu içine çekersin. Sonra özenle bir şarkı açarsın ve işte tam da o an parmak uçlarında hissedersin.

Sonra kırmızı pabuçlarını ayağına geçirirsin ve boşluğa yine adımını atarsın.

Grili sabah, o hüzünlü geceden gebe kalır.

Halbuki tüm her şeyi siktir edip çayı demlesen ve yanına da biraz kurabiye yapsan her şey geçecektir.