bazenöyleolur

Kendimi bile çizmiştim kahraman olurum umuduyla.

Alors

Ne dinliyoruz?

Sam and Sam
Harold O’Neal

Güçlü olmaktan istifa edebiliyor muyuz?
Ya da
kendimden istifa edebilir miyim?

Ben bilmiyorum, belki siz bilirsiniz diye düşündüm. Bir bakıma bilmek de zorunda değilsiniz, değiliz. Her şeyi de bilmeyelim. Çünkü zaten bildiklerimizi sandıklarımız ayağımıza takılıp çorap örüyor. Bilmediklerimiz ise hayatımızı alt üst… Aslında az önce bir soru ile karşılaştım ve bu soru beni tam da bu noktaya getirdi. “En son kendin için ne zaman bir şey yaptın?” Aramızda kalsın ama hatırlamıyorum. Hayatın koşturmasına o kadar kendimi kaptırmışken en son gerçekten neyi isteyerek ve zevk alarak yaptım bilmiyorum. Hedefler, planlar, to-do listler yapmaktan ve bunların hepsini gerçekleştirmeye çalışmaktan belki de en çok kendime zaman yetmedi. En son neyi gerçekten ruhumu beslemek için yaptım hatırlamıyorum. Peki ya sen, hatırlıyor musun? En son ne zaman gerçekten kendin için nefes aldın? 

Bir yerlerden başlamak üzere ben de buraya geldim. Hele ki son dönemlerde her şeye yeniden başlıyorken buraya da tekrar başlamanın ruhumu besleyeceğine inanıyorum. Hep öyle değil miydi? Bir şeyleri kırıp döküp buraya kaçardım. Kimbilir belki yine öyle olur. Ruhuma ve kalbime olan küçük isyanlarım buralarda diner ya da ateş topu gibi olur el yakar.

Aklım, kalbim, ruhum ve ajandam yani tam olarak her şey karışık şu sıralar. Belki henüz el yakmıyor ama yürek yakıyor. Şu günlerdeki ruh halimi tek tek madde madde listelesem belki daha kolay olabilir her şey. Listeleme huylarımı biraz da hissettiklerime yapmayı başarabilseydim belki o zaman listenin başında “hadi Tuğba ilk iş uzun yollar, çok uzun yollar” maddesi yer alabilirdi. Yetişilecek trenler ve gidilecek çok uzun yollar var. Ama ben ne yapıyorum, tam geçen yıl Haziran ayında kendime verdiğim sözü tutabilmek için gitmiyorum. Duruyorum, durdukça boğuluyorum, boğuldukça kayboluyorum.

Sıkıldım. Kahve var mı?

Gel birlikte içelim.

Yorumlar

  1. Çağrı Mustafa Alkan
    19 décembre 2018 à 17:36 (5 ans ago)

    Keşke kahveni yudumlarken buraya da bir şeyler karalasaydın diyeceğim ama “Kendine bakıyor musun hiç?” sorusunu duymaktan korkuyorum 🙂 Umarım daha sık yazarız.

    Répondre

Yorum Alanı