bazenöyleolur

Kendimi bile çizmiştim kahraman olurum umuduyla.

Kaçtım gittim.

Biraz gezince kafamı dağıtıyor gibi oluyorum sonra tekrar en başa sarıyorum. Öfkelerim, kızgınlıklarım, kırgınlıklarım hepsi tekrar önüme geliyor. Sonra koca bir sessizlik. Susuyoruz, sanki hiç ağzımızı bir daha açmayacakmışız gibi…

istanbulBirkaç günlük İstanbul kaçamağımda özlediklerime bakıp bakıp iç çektim. Ben nasıl bu kadar çok özlem biriktiriyorum içimde bilmiyorum. Özlemlerimi gidermek de bu yüzden pek zorlu oluyor. Ancak iyi geldi İstanbul. Onu içmek çekmek ve yaşamak lezzetliydi. Bir yanım kırık olsa da birden sarıldım tüm şehre. “Sarılsaydı her şey geçerdi.” dediğimden beri ben de sarılmayı ihmâl etmiyorum.

Tuhaf.
Çok eğlendim.
Bol bol dövdük birbirimizi
Yine özlemler biriktirdim geldim.
Ama şehirden ayrılırken yine kırgınlıklarımı alıp geldim.

Oradan oraya koşturmalı, herkese zaman ayırmaya çalışmalı, bol trafikli bir haftasonu oldu tabi. İnsan dört güne her şeyi sığdırmaya çalışınca birçok şey eksik kalıyor. Olsun, nasılsa haftaya yine geleceğim, o zaman onunla görüşürüm diye arkaplanda bıraktığım tüm sevdiklerimi de göremediğim için üzgünüm.

İstanbul’dan döneceğim gün kuzenim ve nişanlısıysa buluştuk. Evlenmeyin, arkadaşlar. Aman onun zımbırtısı, bunun eklentisi, şunun şurası diye diye benim bile orada ömrümü çürüttüler. Alın tüm alışverişler sizin olsun, benden uzak durun diyesim geldi. Çok karışık işler bunlar.

Yarın bayram. Bayram heyecanını hep sevmişimdir. Sevmeyenleri de anlayamamışımdır. Yalnız şu kapı açma işine bir çözüm bulsak çok iyi olacak. Hoş bize pek gelen olmuyor, en küçük biz olunca. Şeker çocukları için demiştim. Onlar aslında tat tuz. Hiç eksik olmasınlar.

Aslında çok şey anlatacaktım, yani yazıya neden farklı bir giriş yaptım bilmiyorum. O yüzden de yazıyı toparlayamadım ve böyle dağınık bırakmak istedim. Kısaca ben geldim demek istedim işte.

İyi bayramlar.

Yorum Alanı