bazenöyleolur

Kendimi bile çizmiştim kahraman olurum umuduyla.

septembre 2013 Arşiv

Yalın ayak

korku7

Şu sıralar bir başıma olmak istiyorum. Tek, yalın, yalnız…

Tek başıma yemek yemeyi bile sevmezken nasıl oldu da böyle kapandım içime bilmiyorum. Konumuz aslında genel olarak buydu. Sonra aslında bir konuya ait olmadığımı anladım. Ben de bıraktım, kopuk olsun her şey dedim. Neler değil ki şu günlerde.

Çok yoğun geçiyor günler. Eve geldiğim gibi kendimi yatağa atmak istiyorum. Kolumu kıpırdatacak halim kalmıyor. Umuttepe rüzgarı insanı gerçekten çok yoruyor. Bazen tüm yorgunluğuma rağmen kalkıyorum ve yürüyüşe çıkıyorum. Yemek yiyorum yine yürüyorum. Tabi bir yerden sonra yorgun düşüyorum ve eve otostop çekiyorum. Otostop hikayesine birazdan devam edeceğim. Şu an en önemli şey yorgunluk. Yorgunum ya. Biri beni artık bir yere götürsün ve bıraksın. Bırakın beni, unutun başka diyarlarda.

Kendimi toplayamıyorken bir de onu toplamaya çalışıyorum. Olmuyor. Arkadaşlar hiçbir şey olmuyor. Öyle de olmuyor böyle de olmuyor. O oluyor, öbürü olmuyor, öbürü olsa öteki olmuyor. Kabullenmek gerekiyor. İnsan kabullenemiyor. Diyelim ki birini kabullendi, öteki çıkıyor. Onu da kabullense kendisinden hiçbir şey kalmıyor.

Bir çöküş dönemine giriyor ve yavaş yavaş yok oluyorsun.

O anlarda kendimi müziğe teslim ediyorum. Kısa bir süre sonra da hayata dönmeye başlıyorum.

Diyeceklerim vardı. Yine demeden gidiyorum.

Yazıyı taslaklara bırakalı 2 gün olmuş. Birkaç eklemeyle bitireyim dedim.

Umuttepe çok sıcak. Güneş nefes aldırmıyor. Anlayacağınız gibi hava durumu zırt pırt değişiyor. Değişmeyen tek şey yorgunluk arkadaşlar. Yorgunum. Her şeyden, herkesden belki de kendimden.