bazenöyleolur

Kendimi bile çizmiştim kahraman olurum umuduyla.

4 Temmuz’da Yoldayız

Geziye karar verdikten sonra araya o kadar çok şey girdi. Bahar şenlikleri, sınavlar, projeler, taşınmalar ve son olarak da bütler girdi. Bir de Okan’ın bütlerinin çok geç bitmesi söz konusu oldu. En son neler diyordum size hatırlamıyorum bile. O arada taşındım derken Çorlu’ya geldim. Tam her şeyi ayarladım derken bu sefer de laptobu servise gönderdim. İnsanın kendi bilgisayarı gibisi yok. Klavye bile bir yabancı…

O süre zarfında defalarca tema değiştirdim. Kiminiz gördü, kiminiz hiç görmedi şekilden şekile girdi blog. En sonunda bu temada karar kıldım. Sade, hoş ve zarif; kadınlar gibi. Henüz eksiklikleri var ama birkaç güne tamamlanır diye bekliyorum. O sırada da laptobum gelmiş olur.

Gezi için kimler geliyor, kimler gidiyor hep bir karışıklık oldu. Hülya da çıkan planlar nedeniyle onun gelmesi kesin olarak tarihe karıştıktan sonra Okan’ın Amerika vizesini bekledik durduk. Tamam itiraf ediyorum, beklemedim. Çünkü vizenin çıkmayacağını başından beri hissediyordum. Nitekim Amerika geçen hafta kesin olarak Okan’a ikinci reddi verdi. Bu duruma üzüldüğümü de sevindiğimi de söyleyemem.

@martiikanadi Sevil var bir de. Kendisi bize biz yola çıktıktan birkaç gün sonra eşlik edebilecek. Tam emin olmamakla beraber ayın 8’inde bizim bulunduğumuz şehirde buluşacağız. Bu arada Temmuz 14 Sevil’in doğum günü. Doğum gününü nerede ve nasıl kutlayacağımızı onun kadar ben de merak ediyorum.

Anadolu Ulaşım’dan Ervin Bey’e de ayrıca teşekkür ederiz. Başından beri her türlü soru ve sorunumuzda yardımcı oldu. Biz sormaya o yanıtlamaya bıkmadı. 🙂 Kaç kez aramalarımız toplantılarına denk geldi. Hele o son logo olayında bir türlü aramalarımız birbirine denk düşmedi. En son rotayı da kendisine gönderdik.

Evet, rotayı belirledim. Belirlerken ne kadar çıldırdığımı ne kadar anlatsam ifade edemem. Kafayı tam anlamıyla yediğim saatlerden biriydi. Hatta kaç tane çizgisiz dosya kağıdı, kaç harita, kaç Atlas ortaya açtığımı tahmin edemezsiniz. Fotoğrafını çekmiştim ama kart okuyucu bozulmuş, ekleyemiyorum buraya. Okan’ı arayıp isyan modunda ona da kafayı az yedirtmedim. Hayır, ben öyle istemiyorum böyle olacak diye haritayla inatlaşıyorum. Anadolu Ulaşım’ın sayfasında krizlere giriyorum. En sonunda her şeyi bir kenara fırlatıp dışarı çıktım.

Geldiğimde tüm kağıtları fırlatıp uyudum. Öbür gün sakin kafayla kendimi odaya kapatıp kola ve müzik eşliğinde çok kısa sürede sorunsuz bir şekilde bitirdim. Ohh be oh dedim. Hatta emin olmak için tekrar tekrar kontrol ettim. Dün o kadar uğraşıp bir türlü yerleşmeyen boşluklar diğer gün hemen yerleşince evde yamyam dansı yapmaya başladım.
Az kaldı sanki?

Yorum Alanı