bazenöyleolur

Kendimi bile çizmiştim kahraman olurum umuduyla.

Yağmur Sonrası

yagmur_100921

 

Birden yağmur sesine kafamı kaldırdım. Sabahtan beri içimi bunaltan hava birden yeryüzüne boşaldı. Saatlerce hiçbir şey yapmak istemezken birden içimin huzurla dolmasını sağladı.

Dün gün boyunca kötü kokan hava, şu an odama mis gibi fesleğen, nane ve toprak kokuları dolduruyor. Tanrım bu ne güzel bir koku böyle. İnsan nefes almaya doyamıyor. Biraz daha, biraz daha içine çekmek istiyor. Ciğerlerim biraz daha bayram ediyor.

Öyle güzel bir yağmur yağdı ki yazın ortasında sanki tüm kötü düşüncelerimi silip süpürdü. Biraz daha yağ diyerek seyrettim. Hatta birkaç fotoğraf çekimi denedim, istediğim kadar iyi değil henüz. Zamanla tabi.

Şimdi odamın penceresinden serin bir esintiyle beraber içime dolan kokuyla mutluluk dansı ediyorum. Ama zaman kaybetmeden hazırlanıp bir an önce tekrar elbise provasına gitmem gerekiyor. Masmavi bir elbise aldım a dostlar. İstanbul macerasını anlatarak tekrar canımı sıkmak istemiyorum. Tek bilmeniz gereken dönüp dolaşıp tekrar Çorlu’dan aldım elbisemi.

Bu arada yarın evde çanlar bizim için çalıyor. Düğün temizliği var. Sonra bir de düğünden sonra temizlik olur. Neyse ki ben sadece düğün öncesiyle olaydan yırtıyorum. Yırtıyorum derken sevinmeyin benim için çünkü asıl olay İzmit’te başlıyor. Çok korkuyorum honki ponki torinolarım. Bitmek bilmeyen bir ev temizliği ve yerleştirmesi var. Bakalım zamanla göreceğiz.

Bu arada yazının şarkısı geçenlerde bahsettiğim blogun sahibinin. (Cümlenin rezilliğine bakar mısınız? Anlatamadım bir türlü, çalan telefonlardan ve kapılardan. Demek istiyorum ki hani size geçen yazıda bir blog keşfettim demiştim. Hatta kendi ses kayıtları var demiştim. İşte bu ses de ona ait. Oh bee.)

Şimdi gideyim de yağmur sonrası yürüyüş yapayım.

İyi kalın.

Size bir gün çok güzel haberlerle döneceğim.

Bir gü

Yorum Alanı