bazenöyleolur

Kendimi bile çizmiştim kahraman olurum umuduyla.

Kocaeli Üniversitesi – İletişim Fakültesi

Kocaeli Üniversitesi – İletişim Fakültesi sonucunu gördüysen yazıyı okumaya devam edebilirsin. Bu rengarenk, çılgın ama bir o kadar da umarsız fakülteyi tanımaya başlayabilirsin.

Bizim fakülte sıcak bir fakültedir. Sıcak öğrencileri sever, soğuk öğrencilere gıcık olur. Merdivenlerde oturup tanımadığı insanla bile iki muhabbet edeni sevip kollayıp kasıla kasıla yürüyenin ayağına çelme takar. O yüzden insancıl olmayı öğrenin arkadaşlar. Bir iletişimci iletişim kurmayı beceremiyorsa okumayı bıraksın. Yobaz olmayın, insan olun lütfen.

Kazanır kazanmaz sınıfınızdaki herkesi facebooktan eklemeyin. Gerçekten eklemeyin. Sonra sınıf olarak yıllar sonra bile sizinle dalga geçerler. Biz mesela bizim bir arkadaşla dalga geçiyoruz. Zaten o eklediğiniz insanların çoğuyla selamlaşmayı bile keseceksiniz. Yine kesmeyin, insanlardan selamı eksik etmeyin. Hoş olmuyor. Neyse.

Fakülteye girdiğiniz zaman çoğu zaman sizi Radyo Ki yayını karşılayacak. Fakültesinde müzik çalan tek fakülte olmanın haklı gururunu yaşayıp özellikle FEFcilere ve mühendislere hava atma lüksüne sahipsiniz. Bizim radyomuz o, sahip çıkın. Aynı zamanda Kocaeli’nin en çok dinlenen radyosudur. Bunu da demeden geçemeyeceğim.

Çeşitli atölyeleri vardır. İletişim Kulübü’nü ve İletişim Çalışmaları Atölyesi’ni çok sevin. Sizi 4 sene boyunca yetiştirebilmek için çeşitli etkinlikler, seminerler, söyleşiler düzenlemeye çalışırlar. Bütçeleri yoktur, zaten hep fakirlerdir ama yürekleri kocamandır. Bu yüzden atölyelere ve kulüplere sahip çıkın. Onlarla bağınızı kurun. Bölüm atölyelerinizde de yer alın. Kendinizi geliştirmekten kaçmayın.

Bakın iddia ediyorum, en güzel domatesli kaşarlı tost Yılmaz abinin tostudur. O tostu yemeden zaten mezun olamıyorsunuz. En güzel çay Yılmaz abinin çayıdır. Çayınızı tostunuzu alıp fakültenin önünde sohbetinize devam edebilirsiniz. Ayrıca her sıkıntınızı derdinizi de Yılmaz abiye anlatabilirsiniz. Küçük fakülte içi kantinler ölmesin, sahip çıkalım.

Fakültemiz küçük olup her bölümün ders yapacağı derslikler bellidir. Hatta çoğu zaman sınavlarda da bellidir. Tahmin edip oraya yarım saat önce gidip Füsun hocamın tüm kuramlarını döşediğimiz olurdu. Tabi artık bizim sınıf kopya konusunda nirvana yaptığı için artık sistemi değiştirdiler. Mezun oluyorum ama hala kopya çekmeyi beceremiyorum lanet olsun. Son sınavımda ben de telefonumu çıkartıp kopya çekeceğim. Ebru hoca eğer gözetmen olarak sınavınıza girerse başınızı kağıttan kaldırmayın arkadaşlar.

En kötüsü de geçme notu 75 olmuş. Canınızı sıkmayın, çünkü canınızı sıkmak hiçbir işe yaramıyor. Füsun hocadan 80 aldığım gün, benim bu fakülteden mezun olma vaktim gelmiştir dediğime göre belki birazcık canınızı sıkabilirsiniz. Hocalarımız iyidir, güzeldir ama birçoğu egosunun kurbanı olmuştur. Ayrıca birçoğu projeler konusunda yardımcı olmamaktadır. İletişim fakültesi biraz da kendin pişir, kendin ye mantığına sahiptir. Siz bir şeyler yapmadan, bir şeyler alamazsınız. Bunu baştan bilmelisiniz.

Fakültede değişik görüntülere hazır olmalısınız. Çılgın birkaç öğrenci yere oturup “Keyfimize Sponsor Arıyoruz!” kartonuyla insanlarla sohbet eder. O öğrencilere bir çay ısmarlayın, jelibon, cino alarak yanlarına oturun. Gelenek haline gelen etkinliklerden eksik kalmayın. Gençlere/bizlere sahip çıkın.

Umuttepe olarak köpeklerle çok iç içe olduğumuz için lütfen köpek korkunuz varsa bunu yenin. Zaten başka bir şansınız da yok. Hele iletişim köpekleri bir başkadır. Birinin yüzünde pembe bir ruj vardı, fakültede geziyordu en son.

Ayrıca İzmit’i sevin. Önyargılarınızla gelip kendinize üniversite hayatını zehir etmeyin. Bir şehir yaşadıklarınızla özel, yaşadıklarınızla güzeldir. Tadını çıkartın.

Ya bir de lütfen marjinal olayım diyerek kendinizi rezil etmeyin.

NOT: Kayıta giden arkadaşlar lütfen köpeklere su verin. Yazın gerçekten çok susuz kalıyorlar.

Yorumlar

  1. Cem
    26 juillet 2013 à 08:27 (11 ans ago)

    hayır, görmedim…

    Répondre
  2. Beyruz Şahin
    26 juillet 2013 à 10:19 (11 ans ago)

    Hm, bunları aklımın bir köşesine not aldım, ömrüm yeter de bir engel çıkmazsa gittiğim üniversite için lazım olacak. Ben üniversiteyi daha soğuk, herkesin kendini farklı göstermeye çalıştığı bir yer gibi hayal ediyordum.

    Répondre

Yorum Alanı